17 Ocak 2010 Pazar

Cumartesi akşamı yayınlanan Yetenek Sizsiniz yarışmasına Alman bir çocuk katıldı. Çocuğun babası Türk, annesi Alman ama çocuk Almanya da doğup büyüdüğü için doğal olarak Türkçe bilmiyor, sadece Almanca konuşuyor. Bir de büyük ihtimalle okulda öğretildiği için İngilizce.
Bunu bilen ama bir türlü içine sindiremeyen "jüri üyeleri" bir anda herşeyi bırakıp çocuğun Türkçe bilmemesine takıldılar. Çocuğa önce babasının nereli olduğu soruldu, Türk olduğu öğrenilince de kesinlikle çocuğun da Türk olduğuna karar verdiler. Çocuk anlamadığı halde Türkçe konuşmalar, çocukla ilgili Türkçe şakalar yapmak derken iyice kaptırdılar en sonunda çocuğun babasını çağırdılar. Adamı resmen azarladılar. Ne biçim adamsın sen demedikleri kaldı. Adamı bayağı sorguya çektiler. Neden Türkçe bilmiyormuş, AYIP DEĞİL MİYMİŞ, adam hiç mi rahatsız olmuyormuş. Çocuğa sürekli Türkçe kelime bilip bilmediği, Türk arkadaşlarının olup olmadığı soruldu. Yetenek yarışmasından çıkıldı, kim daha Türk yarışına girildi. Giderken de bir dahaki sefere Türkçe öğrenmiş bir şekilde geri gelmesi EMREDİLDİ.
Yahu "anadili" kadar net bir kelime var mı acaba? ANA-DİLİ. Anneden öğrenilen dil. Anne ALMAN, ülke ALMANYA. Çoğu ailede olduğu gibi anne daha fazla ilgilenmiş çocukla, o da annesinden öğrendiği dili biliyor. Bunu bu kadar gurur meselesi yapmanın anlamı ne?
Bizim ülkemizdeki bu bitmek tükenmek bilmeyen "dil savaşı" nedir?
Herkes Türkçe konuşmalı, sokaklarda başka bir dil duyulmamalı. Ama bir kafede otururken yan masada İngilizce konuşan turistler görülünce hayran hayran dinlenmeli. Türkiyeye herhangi bir nedenle gelen ya da zaten doğduğundan beri Türkiyede yaşayan herkes sadece ve sadece Türkçe konuşmalı.
Noluyor anlamıyorum. Türk dili ölmek üzere mi, kültürümüz mü yozlaşıyor? Bu panik neden?
Neden başka dillere, başka kültürlere hiç tahammül yok?

Empati.
Herkesin ihtiyacı olan ve sorunları çözme gücüne sahip belki de tek şey.
Sadece biraz empati.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder